Skip to Main Content
   
               

Sürdürülebilirlik Rehberi

Sürdürülebilir bir dünya yaratmak, hepimizin sorumluluğu.

Kapsam

Enerji verimliliği, aynı hizmetin daha az enerji harcanarak sağlanması anlamına gelmektedir. Bu yaklaşım, konutlarda, işyerlerinde, ulaşımda ve sanayi sektöründe daha az enerji tüketilmesini sağlayarak çevresel etkilerin azaltılmasına katkı sunar. Enerji verimliliği sayesinde hem enerji maliyetlerinde azalma sağlanmakta hem de fosil yakıtlara olan bağımlılık azaltılmaktadır. Aynı zamanda, enerji talebinin düşmesi yeni enerji altyapılarına duyulan ihtiyacı azaltmakta, böylece doğal kaynakların korunmasına yardımcı olmaktadır. Enerji verimliliği, iklim politikalarının, ulusal enerji stratejilerinin ve sürdürülebilir kalkınma planlarının ayrılmaz bir bileşenidir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından enerji verimliliği, ekonomik kalkınmayı sürdürürken düşük karbonlu büyüme hedeflerine ulaşma imkânı sunmaktadır. Sanayi sektöründe makinelerin modernizasyonu, binalarda yalıtım sistemlerinin güçlendirilmesi, ulaşımda elektrikli araçların yaygınlaştırılması ve kamu hizmetlerinin enerji tasarruflu hâle getirilmesi gibi uygulamalar, enerji verimliliğinin iklim eylemine doğrudan katkı sağladığı alanlara örnek teşkil etmektedir. Ayrıca, enerji verimliliği enerji arz güvenliğini artırmakta; enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı toplumları daha dirençli hâle getirmekte ve enerji yoksulluğuyla mücadelede etkili bir araç olarak öne çıkmaktadır.

Politikalar ve Kurumsal Yaklaşımlar

Birçok ülke, enerji verimliliğini artırmaya yönelik ulusal eylem planları oluşturmakta; binalar için enerji performans standartları geliştirmekte, enerji etiketleme sistemleri uygulamakta, verimli ulaşım altyapıları kurmakta ve çeşitli teşvik mekanizmaları sunmaktadır. Kamu kurumları, üniversiteler ve özel sektör, enerji verimliliği uygulamalarında öncü rol üstlenebilecek kapasiteye sahiptir. Kurumlarda aydınlatma sistemlerinin dönüşümü, akıllı enerji yönetimi, personel farkındalık çalışmaları ve enerji verimli cihazların kullanımı gibi uygulamalar, kurumsal sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamaktadır.

Enerji verimliliğini artırmak yalnızca makro ölçekli politikalarla değil, aynı zamanda bireysel yaşam tarzlarında yapılacak değişikliklerle de mümkündür. Günlük yaşamda uygulanabilecek bazı öneriler şunlardır:

  • Enerji tasarruflu cihazlar kullanın: A+++ enerji sınıfına sahip beyaz eşyalar, ampuller ve elektronik aletler tercih edilmelidir.

  • Işıkları ve cihazları gereksiz yere açık bırakmayın: Kullanılmayan cihazlar fişten çekilmeli, odadan çıkarken ışıklar kapatılmalıdır.

  • Binalarda ısı yalıtımına önem verin: Pencere ve kapıların yalıtımı sağlanmalı, uygun izolasyonla ısı kaybı önlenmelidir.

  • Gün ışığından maksimum düzeyde yararlanın: Gündüz saatlerinde yapay aydınlatma yerine doğal ışık tercih edilmelidir.

  • Toplu taşıma, bisiklet veya yürüyüşü tercih edin: Ulaşımda enerji tüketimini azaltmak adına bu yöntemler desteklenmelidir.

  • Çamaşır ve bulaşık makinelerinde kısa ve düşük sıcaklıkta programlar kullanın: Böylece hem su hem de enerji tasarrufu sağlanır.

Her yıl milyarlarca ton atık üretilmekte olup, bu atıkların önemli bir kısmı toprağa, suya ve atmosfere zarar vermektedir. Özellikle çöp sahalarında çürüyen organik atıklardan salınan metan gazı, karbondioksite kıyasla 25 kat daha güçlü bir sera gazıdır. Bu nedenle, atık miktarının azaltılması ve döngüsel ekonomi ilkeleri doğrultusunda atıkların yeniden değerlendirilmesi, iklim değişikliğiyle mücadelede temel stratejilerden biri olarak öne çıkmaktadır.

Sıfır Atık Yaklaşımı

Sıfır atık; atık oluşumunu en aza indirmeyi, oluşan atıkları ise yeniden kullanma, geri dönüştürme veya kompost yapma yoluyla değerlendirmeyi amaçlayan sistematik bir yaklaşımdır. Nihai hedef, atıkların hiçbirinin çöp sahalarına ya da yakma tesislerine gönderilmemesidir. Bu yaklaşım; doğal kaynak kullanımının azaltılması, üretim süreçlerindeki çevresel etkinin düşürülmesi ve atık yönetimi maliyetlerinin azaltılması açısından önemli faydalar sağlar. Aynı zamanda toplum genelinde çevresel farkındalığın artmasına katkı sunar.

Geri Dönüşümün İklimle İlişkisi

Geri dönüşüm, kullanılmış materyallerin yeniden işlenerek yeni ürünlere dönüştürülmesini sağlar. Bu süreç, ham madde çıkarımı ve işlenmesine kıyasla çok daha az enerji tüketir. Örneğin, geri dönüştürülmüş alüminyun ile üretim yapmak, birincil alüminyum üretimine göre yaklaşık %95 oranında daha az enerji gerektirir. Bu durum, doğrudan karbon emisyonlarının azaltılmasına katkı sağlar. Ayrıca, geri dönüşüm sayesinde ormanlar, madenler ve su kaynakları üzerindeki baskı azalır; hava, su ve toprak kirliliği önlenmiş olur. Bu yönüyle geri dönüşüm, yalnızca atık yönetimi değil; doğal kaynakların korunması ve ekosistem bütünlüğünün sürdürülmesi açısından da kritik öneme sahiptir.

Kurumsal ve Yerel Uygulamalar

Belediyeler, eğitim kurumları, kamu binaları ve özel sektör kuruluşları; atık ayrıştırma sistemleri kurarak, yeniden kullanım alanları oluşturarak ve kompost sistemlerini yaygınlaştırarak sıfır atık yaklaşımına katkı sunabilir. Aynı zamanda, geri dönüşüm altyapısının güçlendirilmesi hem yeşil istihdam olanaklarını artırır hem de yerel ekonomilerin gelişmesine destek olur. İklim eylemi bağlamında bakıldığında, etkili bir atık yönetimi sistemi; sera gazı emisyonlarının azaltılmasına katkı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda çevresel bilinç düzeyinin artmasını ve iklim krizine karşı daha dirençli toplumların oluşmasını destekler. Her birey, atık miktarını azaltmak ve geri dönüşüm süreçlerine katkı sağlamak adına sorumluluk alabilir. Aşağıda, bireysel düzeyde uygulanabilecek bazı öneriler yer almaktadır:

  • Atıkları kaynağında ayrıştırın: Evde cam, plastik, metal ve kâğıt atıkları ayrı kutularda biriktirin.

  • Tek kullanımlık ürünlerden kaçının: Plastik poşet, pipet ve pet şişe yerine bez çanta, matara ve cam şişe kullanın.

  • Gıda israfını önleyin: Alışveriş öncesi liste yapın, yalnızca ihtiyaç duyulan ürünleri alın ve artan yiyecekleri değerlendirin veya kompost yapın.

  • Geri dönüştürülebilir ürünler tercih edin: Ambalajı kolay ayrıştırılabilen ve geri dönüştürülebilir ürünleri seçin.

  • Eşyaları yeniden kullanın: Kıyafet, mobilya veya elektronik eşyaları onarın, bağışlayın ya da ikinci el olarak değerlendirin.

  • Bilgi paylaşın: Aile bireyleri ve çevrenizi sıfır atık konusunda bilgilendirin; ortak yaşam alanlarında dönüşüm kutularının kullanımını teşvik edin.

İklim değişikliğiyle mücadele yalnızca enerji ve ulaşım politikalarıyla sınırlı değildir; gıda sistemlerinde yapılacak dönüşümler de büyük önem taşır. Gıda üretimi, işlenmesi, taşınması ve tüketimi, dünya genelindeki sera gazı emisyonlarının yaklaşık üçte birinden sorumludur. Bu nedenle sürdürülebilir beslenme tercihleri, bireylerin iklim eylemine doğrudan katkı sunabileceği etkili alanlardan biridir. Tarım sektörü, özellikle yoğun hayvancılık faaliyetleri, metan ve azot oksit gibi güçlü sera gazlarının en büyük kaynakları arasında yer alır. Aynı zamanda ormansızlaşma, toprak erozyonu ve su kaynaklarının aşırı kullanımı gibi çevresel sorunlarla yakından ilişkilidir. Hayvansal ürünlerin üretimi, bitkisel kaynaklı gıdalara kıyasla çok daha fazla doğal kaynak tüketir. Örneğin, bir kilogram sığır eti üretimi yaklaşık 15.000 litre su kullanımı ve yüksek düzeyde karbon salımı anlamına gelirken, aynı miktarda mercimek üretimi çok daha düşük çevresel maliyet taşır. Bu nedenle daha az et ve süt ürünü tüketmek, yerel ve mevsimlik ürünleri tercih etmek ve gıda israfını azaltmak, sürdürülebilir bir gıda sistemine geçişte temel stratejilerdir. Sürdürülebilir beslenme; yalnızca çevresel etkileri değil, aynı zamanda sağlık, adil ticaret ve yerel kalkınma gibi sosyal ve ekonomik boyutları da dikkate alan bir yaklaşımdır. Bitkisel bazlı beslenmeye yönelmek, bireysel karbon ayak izini önemli ölçüde azaltabilir. Uluslararası araştırmalar, et ağırlıklı bir diyetten bitki temelli bir diyete geçmenin, yıllık sera gazı emisyonlarını birkaç ton azaltabildiğini göstermektedir. Bu beslenme tercihleri yalnızca çevresel etkileriyle değil, halk sağlığına olan katkısıyla da öne çıkar. Doğal, taze ve yerel gıdaların tüketimi; obezite, diyabet ve kalp-damar hastalıkları gibi yaygın sağlık sorunlarının önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca adil ticaret ilkelerine dayalı ürünlerin tercih edilmesi, küçük ölçekli üreticilerin desteklenmesini sağlar ve yerel ekonomiyi güçlendirir. Günlük yaşamda atılabilecek basit adımlarla bu dönüşüme katkı sağlamak mümkündür. Et tüketimini azaltmak, yerel ve mevsimlik ürünler tercih etmek, gıda israfını önlemek, işlenmiş gıdalardan uzak durmak, bitki bazlı ürünleri denemek ve çevreye duyarlı üretim süreçlerinden gelen gıdaları tercih etmek bu adımlardan bazılarıdır. Bireysel düzeyde yapılan bu tercihler, toplumsal ölçekte büyük farklar yaratabilir.

İklim değişikliğiyle mücadele sadece sera gazı emisyonlarını azaltmakla sınırlı değildir. Doğanın dengesini koruyan ekosistemlerin, ormanların, su kaynaklarının ve tarım dışı yeşil alanların sürdürülebilirliği de iklim eyleminin önemli bir parçasıdır. Doğal kaynakların korunması ve yeşil alanların artırılması, karbon yutak alanlarının çoğalmasını sağlar ve iklim krizine karşı toplumların dirençli olmasına katkı sunar. Doğal kaynaklar, temiz su, verimli toprak, biyolojik çeşitlilik, ormanlar ve doğal peyzajları kapsar. Bu kaynaklar sadece yaşam için değil, iklimin düzenlenmesi ve doğal afetlerin etkilerinin azaltılması için de gereklidir. Ancak kentleşme, endüstriyel faaliyetler, madencilik ve tarım baskıları nedeniyle bu kaynaklar hızla zarar görmektedir. Kentlerdeki yeşil alanlar, iklim eyleminin somut alanlarıdır. Parklar, ormanlık alanlar, kent bostanları ve doğal yaşam koridorları hava kalitesini artırır, sıcaklıkları düşürür ve karbonun emilmesini sağlar. Aynı zamanda sağlıklı yaşam alanları yaratır, ekosistemleri destekler ve afet risklerini azaltır. Doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi, karbon emiliminin artırılması, aşırı hava olaylarına karşı doğal savunma hatlarının oluşturulması, biyoçeşitliliğin korunması, su döngüsünün düzenlenmesi ve iklimin sosyal etkilerinin hafifletilmesi açısından önemlidir. Bu nedenle ormanların korunması, ağaçlandırma, habitat restorasyonu ve yeşil altyapının güçlendirilmesi ulusal ve yerel düzeyde öncelikli olmalıdır. Bireysel olarak da doğal kaynakları korumak mümkündür. Fidan dikme kampanyalarına katılmak, doğada çöp bırakmamak, hassas ekosistemlere zarar vermemek, su ve enerjiyi tasarruflu kullanmak, geri dönüştürülebilir ürünleri tercih etmek ve yerel yönetimlerle iş birliği yapmak bu adımlardan bazılarıdır. Ayrıca kentleşme projelerinin çevresel etkilerini takip etmek ve sorgulamak da doğa ve iklim için önem taşır.

Bilgi Kaynakları

Climate change action and the responsibility to protect : a common cause

Bu kitap, uluslararası politika ve politikanın incelenmesinde iki önemli alanı bir araya getiriyor: iklim değişikliğine uyum ve azaltma (iklim eylemi) ve Koruma Sorumluluğu (R2P). Her ikisi de kendi araştırma silolarında güçlü bir akademik ilgi gördü, ancak ikisi arasındaki ilişkiyi inceleyen güçlü bir araştırma çabası henüz olmadı. Bu boşluğu dolduran Ben L. Parr, iklim eylemi ve R2P gündemlerinin ortak bir hedefi paylaştığını savunuyor: savunmasız insan topluluklarını büyük ölçekli zararlardan korumak. Parr, bu argümanı desteklemek için iki gündem arasında tarihsel, kavramsal ve operasyonel paralelliklerin nerede bulunduğunu ve her iki kamptan araştırmacıların ve uygulayıcıların önümüzdeki zorlu yıllarda ortak hedeflerine ulaşmak için pratikte nerede ve ne zaman birlikte çalışabileceklerini ortaya koyuyor. Özellikle, kitap, İngiltere, ABD ve AB'deki Batılı hükümetlerin iklim eylemi politikalarını çatışma önleme ve müdahale politikalarına entegre etme yönündeki son çabalarına dayanıyor. Bunu başarmak için, cilt çeşitli iklim eylem politikalarını, önleme, tepki ve yeniden inşa aşamalarında R2P operasyonel çerçevesinde (genellikle R2P araç kutusu olarak bilinir) bulunan 46 politika seçeneğiyle birlikte konumlandırır. İklim Değişikliği Eylemi ve Koruma Sorumluluğu, politika odaklı öğrenciler ve akademisyenler, STK topluluğunda akademik-politika arayüzünde çalışanlar ve hükümet ve uluslararası kuruluşlarda çalışanlar için önemli bir ilgi alanı olacaktır.


Coalitions in the climate change negotiations

Bu düzenlenmiş cilt, UNFCCC iklim değişikliği müzakerelerindeki iş birliği kalıplarına dair geniş bir genel bakış ve belirli koalisyonlar ve bunların ilişkilerine dair derinlemesine bir analiz sunmaktadır. Bu kitap, üç bölüm boyunca, 1995'teki başlangıcından bu yana iklim değişikliği müzakerelerindeki iş birliği kalıplarını haritalandırır ve değerlendirir. Bölüm I'de yazarlar, koalisyonların zaman içindeki evrimine odaklanarak bunların neden ortaya çıktığını ve nasıl işlediğini inceler. Bölüm II, özellikle Kopenhag Anlaşması ve Paris Anlaşması etrafındaki son müzakere turlarında ortaya çıkan "yeni" siyasi gruplar olmak üzere bir dizi koalisyona daha derinlemesine iner. Son olarak, Bölüm III koalisyon araştırmalarındaki ortak temaları ve açık soruları inceler ve iklim değişikliği müzakerelerindeki koalisyonlara dair kapsamlı bir genel bakış sunar. İklim değişikliği müzakerelerindeki koalisyonların incelenmesine geniş bir yaklaşım benimseyerek, bu cilt iklim müzakerelerinin dinamiklerine ilgi duyan araştırmacılar, öğrenciler ve müzakereciler için temel bir referans kaynağıdır.


Climate change solutions and environmental migration : the injustice of maladaptation and the gender

Bu kitap, çevresel olarak tetiklenen göçün farklı bir itici gücü olan maladaptasyon konusundaki tabuyu kaldırarak, iklim değişikliği, uyum ve azaltma politikalarına yönelik çözümlerden kaynaklanan olumsuz sonuçlara ışık tutuyor. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) ve uluslararası kalkınma topluluğu kapsamındaki mevcut azaltma ve uyum politikalarının sistematik bir analizi ve eleştirisi yoluyla ve Endonezya'da yapılan küçük bir ampirik çalışmayla desteklenen bu kitap, mevcut iklim değişikliği çözümleri kapsamında maladaptasyonun nasıl üretildiğini katalogluyor. Genel olarak geleneksel toplulukların ve özellikle kadınların, UNFCCC tarafından benimsenen mevcut iklim değişikliği çözümlerinin altını çizen baskın piyasa odaklı mantıklardan orantısız bir şekilde etkilendiğini öne sürüyor. Maladaptasyonun adaletsizliği çok yönlü olarak vurgulanıyor ve politik, ekonomik, sosyal ve ekolojik mercekler kullanılarak inceleniyor ve çevresel yeniden bütünleşme kavramı da bu soruna olası bir çözüm olarak inceleniyor. Daha sonra, yeni (neoliberalizm sonrası) konjonktürün potansiyel olarak nasıl görünebileceğinin bir kombinasyonu olarak Sonsöz'de daha fazla olasılık sunulmaktadır. Bu cilt, iklim değişikliği, çevre politikası, çevresel göç ve yerinden edilme, kalkınma çalışmaları, I/STK'lar ve sivil toplum aktörleri ve aktivistleri konusunda öğrenciler, akademisyenler ve uygulayıcılar için daha genel olarak büyük ilgi görecektir.


(CO)DESIGNING HOPE aqueous landscapes in transition.

Aşırı hava olayları, kuraklıklar, seller, yağış ve sıcaklık modellerindeki değişimler, eriyen buzullar, deniz seviyesinin yükselmesi, su tuzlanması ve daha genel olarak su döngüsündeki değişiklikler bize iklim krizinin çoğunlukla bir su krizi olduğunu hatırlatır. Belki de daha da ciddi olanı, düşünceyle ve vizyoner ve pragmatik olanı birleştirebilen yaratıcı, ileri görüşlü eylemle bağlantılı bir hayal gücü krizidir. Bu iki krize peyzaj mimarisi disiplinleri tarafından bir yanıt sağlanabilir: bunlar her zaman canlı sistemleri ve doğal güçleri kapsayan veya bunlardan kaynaklanan, tasarım sürecine insan ve insan olmayan toplulukların dahil edilmesi ve gelecekteki planlara zaman değişkeninin dahil edilmesi konusunda çoğulcu, kolektif bir yaklaşım sergilemiştir - yaratıcı ve pragmatik düşüncenin gerekli esnekliğini ihmal etmeden. Peyzaj tasarımı ve farklı iş birliği biçimleri iklim ve su zorluklarıyla yüzleşmek için nasıl yeni kapılar açabilir? Kolektif tasarımdan daha geniş anlamıyla hangi umutlar doğabilir? Bu kitap, su manzaraları ve (ortak)tasarlanmış uygulamalar hakkında kavramları ve fikirleri ortaya koyarak, geçiş halindeki sulu manzaraların üç hali için hangi umut verici rotaların izlenebileceğini tanımlıyor: sıvı, katı ve gaz. Bölümler, farklı ölçek ve düzeylerde tasarım ve işbirlikçi uygulamaları gösteriyor: büyük ve hükümet projelerinden küçük aşağıdan yukarıya müdahalelere; tasarımcılar arasındaki yaratıcı iş birliğinden geleneksel topluluk tasarımına; katılımcı süreçlerden iklim kriziyle mücadele için ortak tasarımcı olarak doğaya. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, su, buz, sis, bulutlar, rüzgar, kum ve kayalar; hepsi kozmosun manzara senfonisine katkıda bulunur ve birlikte tasarım yapmak, Dünya'nın iklim değişikliklerini dinlemek ve kucaklamak için bir umut tohumu olabilir.


Brazil and climate change : beyond the Amazon

İklim değişikliği giderek insan deneyiminin bir parçası haline geliyor. Sorun kötüleştikçe, sorunun taşıdığı işbirlikçi ikilem belirginleşti: İklim değişikliği, uluslararası sistemden sistematik olarak yetersiz yanıtlar alan karmaşık bir sorundur. Bu kitap, Brezilya'nın iklim değişikliğinin küresel politik ekonomisindeki rolünün bir değerlendirmesini sunuyor. Yazarlar, Eduardo Viola ve Matías Franchini, Brezilya'nın iklim krizini ağırlaştırıp ağırlaştırmadığı veya hafifletip hafifletmediği ve hangi şekilde hafiflettiğine ilişkin en yaygın ve yaygın olarak alıntılanan soruları uzmanca inceliyor ve yanıtlıyor. Bunlar arasında şunlar yer alıyor: Brezilya hükümetinin iddia ettiği gibi iyi huylu, işbirlikçi, çevresel bir güç mü? Amazon'daki ormansızlaşmayı (2005-2010) önemli ölçüde azaltmak neden mümkün oldu ve daha yakın zamanda kısmi bir geri dönüş oldu mu? Kitap, Antropocen'de uluslararası sistemin zorluklarını inceleyen herkese erişilebilir ve çok ihtiyaç duyulan bir giriş sunuyor. Brezilya'nın diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla perspektifinin kapsamlı bir analizi yoluyla, bu kitap ilgi çekici bir giriş ve Brezilya'nın iklim gerçekliğinin güncel bir değerlendirmesini ve hem emisyon yörüngesi hem de politika profili açısından büyük ekonomilerin iklim performansını analiz etmek için bir çerçeve sunar: iklim taahhüt yaklaşımı. Brezilya ve İklim Değişikliği, Çevre Çalışmaları, Latin Amerika Çalışmaları, Uluslararası İlişkiler ve Karşılaştırmalı Politika öğrencilerinin tümü için temel bir okumadır.


Aesthetic action

Florian Klinger, bu yeni kitapta okuyuculara estetiğin temel bir eylem-teorik hesabını veriyor. Klinger, normal eylemin belirli bir kavramı yerine getirirken, estetik eylemin eylemin kavramsal çözümünü askıya alarak bir belirsizlik gerçekleştirdiğini savunuyor. Tino Sehgal, Kara Walker, Mazen Kerbaj, Marina Abramović, Cy Twombly ve Franz Kafka'nın çalışmalarını örnek olarak alan kitap, aynı anda hem yavaş hem de amaçlı bir yürüyüş, aynı anda hem neşeli hem kederli hem de mekanik bir ses parçası veya birini hem içine çeken hem de dışarı atan bir heykel gibi durumlarda belirsizliği inceliyor. Çözünürlük noktasını taşıdığı için estetik eylem, kendimizi, yollarımızı, kim olduğumuza dair hissimizi sarsmak olarak kendini gösterir. Bu tür eylemlerin icracıları olarak, normalde yaptığımız gibi birbirimizi paylaşılan bir insan formunun taşıyıcıları olarak tanımayız, ancak kendimizi bir formu paylaşmanın ne anlama geleceğini yeniden anlamakla görevlendirilmiş buluruz. Kant, Hegel, Wittgenstein ve Anscombe gibi filozoflarla; Marx ve Lorde gibi politik düşünürlerle; ve Michael Thompson, Sebastian Rödl ve Thomas Khurana gibi çağdaş muhataplarla sohbet eden Klinger'in kitabı, estetiği sistematik olarak içeren bir insan formu anlayışı için bir dava oluşturuyor: belirsiz ve yine de rasyonel olan bir formun gerçekleştirilmesi. Kitap, Batı felsefi estetiği projesine, çağdaş estetik üretime gerçekte var olduğu haliyle adalet sağlamayı amaçlayan, günümüz için uzun zamandır beklenen bir formülasyon sunuyor. Felsefe, sanat ve politik düşünce alanında çalışanlara hitap edecektir.

e-Dergiler 
1 İklim krizi ve hukukun hak temelli dönüşümü : uluslararası hukuktaki gelişmeler ve Avrupa İnsan Hakl Katalog kaydına gidiniz.
2 İklim felaketini nasıl önleriz : mevcut çözümler ve yapılması gerekenler Katalog kaydına gidiniz.
3 Küresel iklim değişikliği ve etkileri Katalog kaydına gidiniz.
4 A'dan Z'ye iklim değişikliği başucu rehberi : çok geç olmadan harekete geçmek isteyenler için Katalog kaydına gidiniz.
5 Türkiye'de iklim değişikliği siyaseti Katalog kaydına gidiniz.
6 Petrol, su ve iklim Katalog kaydına gidiniz.
7 İklim adaletine doğru Katalog kaydına gidiniz.
8 Türkiye'de iklim değişikliği ve sürdürülebilir enerji Katalog kaydına gidiniz.
9 Ormanlar ve iklim değişikliği Katalog kaydına gidiniz.
10           İklim savaşları : Dünya aşırı ısınırken hayatta kalma mücadelesi Katalog kaydına gidiniz.
11 İklim değişikliği ile mücadelede emisyon ticareti ve Türkiye uygulaması Katalog kaydına gidiniz.
12 Kur'an'ın ışığında global iklim değişikliği Katalog kaydına gidiniz.
13 A'dan Z'ye iklim değişikliği başucu rehberi : çok geç olmadan harekete geçmek isteyenler için Katalog kaydına gidiniz.
14 Uluslararası "küresel iklim değişikliği ve çevresel etkileri" konferansı, 18-20 Ekim 2007 = Internat Katalog kaydına gidiniz.
15 Türkiye iklim değişikliği birinci ulusal bildirimi Katalog kaydına gidiniz.
16 Küresel iklim değişimi Katalog kaydına gidiniz.
17 Yaklaşan küresel iklim krizi : son araştırmalara göre Türkiye Katalog kaydına gidiniz.
18 Küresel ısınma ve iklim değişikliği : insanlığı bekleyen büyük felâket mi? Katalog kaydına gidiniz.
19 Küresel iklim değişimi Katalog kaydına gidiniz.
20 İklim değişikliği : özel ihtisas komisyonu raporu. Katalog kaydına gidiniz.
21 Umumi klimatoloji ve iklim çalışmaları Katalog kaydına gidiniz.
22 Rızası yok : bir kereden çok şey olur Katalog kaydına gidiniz.
23 İran : iklim, halk, iktisadiyat, içtimaiyat, müessesat-ı medeniye, âdât-ı milliye, vesaire gibi evs Katalog kaydına gidiniz.
24 Yeni tarım düzeni : pandemi - iklim krizi ve gıda egemenliği Katalog kaydına gidiniz.
25 Tehlikeli tırmanış : iklim krizi ve Everest'e meydan okuma hikayesi Katalog kaydına gidiniz.
26 Bilimsel veriler ışığında Marmara Denizi ve Türk Boğazlar sistemi : güncel 3D hidrodinamik modelleme Katalog kaydına gidiniz.
27 Son buzul erimeden : iklim değişikliği hakkında öğrenmek istediğiniz her şey Katalog kaydına gidiniz.
28 Hava nasıl tarih yazar : antikçağdan günümüze iklim değişiklikleri ve felaketler Katalog kaydına gidiniz.
29 Küresel hegemonya savaşları : Küresel iklim değişikliği-yeni dünya düzeni-Haarp ve Pentagon'un iklim Katalog kaydına gidiniz.
30 Yaşanabilir bir gezegen projesi : iklim değişikliklerini yöneterek verimliligi artırmanın yolları Katalog kaydına gidiniz.
31 On bin yıl sonra dünya : iklim felaketi tartışmalarına farklı bir yaklaşım Katalog kaydına gidiniz.
32 Tercih sizin : iklim krizinin çözümü için bir plan Katalog kaydına gidiniz.
33 Karbondioksit salımları araştırması : Türkiye küresel iklim değişiminin neresinde? Hangimiz ne kada Katalog kaydına gidiniz.
34 Niçin daha fazla bekleyemeyiz : küresel ısınma ve iklim krizi Katalog kaydına gidiniz.
35 İklimin efendileri : iklim değişikliğinin tarihçesi ve yakın geleceğimize etkileri Katalog kaydına gidiniz.
36

Bildiğiniz havaların sonu : küresel iklim değişimi ve Türkiye

Katalog kaydına gidiniz.                   
37 Meteoroloji : iklim gözlemleri Katalog kaydına gidiniz.
38 Climate change adaptation (CCA) in Turkey's agriculture : farmers' social capital and agricultural i Katalog kaydına gidiniz.
39 Ormanı planlamak : planlama aklının bir eleştirisi Katalog kaydına gidiniz.
40 Fire walk Katalog kaydına gidiniz.

ANAHTAR KELİMELER

İklim / Climate

İklim değişikliğinin azaltılması / Climate change mitigation

iklim adaptasyon stratejileri / Climate adaptation strategies

Karbon ayak izinin azaltılması / Carbon footprint reduction

Yenilenebilir enerji ve iklim / Renewable energy and climate

İklim dayanıklılığı / Climate resilience

Hava / Weather

Sera gazı emisyonları / Greenhouse gas emissions

İklim değişimi / Climate change

Küresel ısınma / Global warming

 

Küresel Amaçlar 13