Sürdürülebilirlik Rehberi

Atık yönetimi, sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez bir bileşenidir. Doğaya bırakılan atıklar çevre kirliliğine ve doğal yaşamın zarar görmesine yol açarken, atıkların azaltılması, ayrıştırılması ve geri dönüştürülmesi kaynak verimliliğini artırır, enerji tasarrufu sağlar ve çevresel etkileri önemli ölçüde düşürür.

Tüketimi Azaltma: Gereksiz ve tek kullanımlık ürünlerden kaçınmak, tüketim alışkanlıklarını değiştirmek (örneğin, tekrar kullanılabilir su şişesi ve torba kullanmak). Dayanıklı ve Kaliteli Ürünler Tercih Etme: Uzun ömürlü ürünler, sık değiştirilmesi gereken ucuz ürünlerin yol açtığı atık miktarını azaltır. Planlı Alışveriş ve Gıda İsrafını Önleme: İhtiyaç kadar alışveriş yapmak, yemek artıklarını kompost veya farklı yemeklerde değerlendirmek.Plastik Alternatifleri Kullanma: Tek kullanımlık plastik yerine cam, metal, ahşap veya bambu gibi doğada daha kolay çözünebilen ve geri dönüştürülebilir malzemeler tercih edilmelidir. Geri Dönüşüm Kutularının Kullanımı: Atıkların doğru ayrıştırılması (kağıt, cam, plastik, metal) geri dönüşümün etkinliği için kritik önem taşır. Yerel Geri Dönüşüm Programlarına Katılım: Geri dönüşüm tesislerinin ve yerel yönetimlerin bilgilendirme çalışmalarına aktif destek verilmelidir. Kağıt Tüketimini Azaltma: Dijital iletişim yöntemlerini (e-fatura, e-bilet vb.) tercih ederek kağıt israfı önlenebilir. Elektronik Atıkların Doğru Yönetimi: Eski elektronik cihazların uygun merkezlere teslim edilmesi hem doğayı korur hem değerli materyallerin geri kazanımını sağlar. Organik Atıkların Kompostlanması: Meyve-sebze kabukları, kahve telvesi gibi organik atıkların kompostlaştırılması toprağın verimliliğini artırır ve atık miktarını azaltır. Sıfır Atık Hareketine Katılım: Atık üretimini en aza indirmek ve geri dönüşüm oranını artırmak amacıyla bireysel yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir. Eşyaların Yeniden Kullanımı veya Bağışlanması: Kullanılmayan eşyaların atılmak yerine başkalarına verilmesi, atık miktarını azaltır ve kaynakların etkin kullanımını sağlar. 

Ulaşım sektörü, fosil yakıt kullanımının yol açtığı karbon salınımı ve hava kirliliği nedeniyle sürdürülebilir kalkınmada kritik bir alandır. Sürdürülebilir ulaşım, çevre dostu, enerji verimli ve toplum sağlığını koruyan yöntemleri içerir. Bu sayede karbon ayak izi azaltılır ve ekonomik tasarruf sağlanır.

Toplu Taşıma: Otobüs, metro, tramvay ve tren gibi sistemler, bireysel araç kullanımını azaltır, enerji tüketimini ve emisyonları düşürür. Elektrikli ve hibrit toplu taşıma araçları çevresel etkileri daha da azaltır. Elektrikli Araçlar (EV): Sıfır emisyonlu çalışan EV’ler, fosil yakıtlı araçlara kıyasla daha yüksek enerji verimliliğine sahiptir. Evde yenilenebilir enerji ile şarj edilerek fosil yakıt bağımlılığı tamamen azaltılabilir. Devlet teşvikleri elektrikli araç kullanımını yaygınlaştırmaktadır. Bisiklet ve Yürüyüş: Karbon salınımı yaratmayan, sağlık açısından faydalı ulaşım yöntemleridir. Bisiklet yollarının artırılması ve şehirlerin bisiklet dostu tasarlanması, bu yöntemlerin kullanımını teşvik eder. Araç Paylaşımı (Carpooling) ve Ridesharing: Aynı güzergahta yolculuk yapanların araç paylaşımı yapması, trafik sıkışıklığını ve karbon emisyonlarını azaltır. Yakıt tasarrufu ve maliyet düşürme avantajı sağlar. Hibrit ve Düşük Emisyonlu Araçlar: Benzinli ve elektrikli motorların kombinasyonu enerji verimliliğini artırırken emisyonları azaltır. Şehir içi ve uzun yolculuklarda çevre dostu alternatifler sunar. Elektrikli Scooter ve Bisikletler: Şehir içi kısa mesafelerde pratik, enerji verimli ve çevre dostu ulaşım araçlarıdır. Trafik ve park sorunlarını azaltarak hızlı ulaşım sağlar. Sürdürülebilir Şehir Planlaması: Ulaşım altyapısının toplu taşıma, bisiklet ve yürüyüşü destekleyecek şekilde geliştirilmesi, karbon ayak izinin küçültülmesinde büyük rol oynar.

Sosyal ve çevresel sorumluluk, bireylerin ve toplumların çevreye ve topluma karşı etik, duyarlı ve sürdürülebilir davranışlar geliştirmesini zorunlu kılar. Bu bilinç, hem bireysel alışkanlıklardan hem de kurumsal ve toplumsal uygulamalardan kaynaklanan geniş bir etki alanına sahiptir.

Sosyal Adalet ve Eşitlik: Her bireyin eşit haklara sahip olması, insan haklarına saygı gösterilmesi ve fırsat eşitliği sağlanması sürdürülebilir toplumların temelidir. Adil çalışma koşulları ve iş gücü haklarının korunması sosyal sorumluluğun parçasıdır. Eğitim ve Farkındalık: Okullarda ve topluluklarda sürdürülebilirlik eğitimi, çevre ve sosyal sorumluluk bilincinin artırılmasında en etkili araçtır. Erken yaşta başlayan eğitim, uzun vadede toplumda kalıcı dönüşüm sağlar. Gönüllülük ve Toplumsal Katılım: Çevre temizliği, sosyal hizmetler ve yerel projelere katılım bireylerin sosyal sorumluluk duygusunu güçlendirir. Toplum yararına yapılan gönüllü çalışmalar sürdürülebilir kalkınmanın temel taşlarındandır. Doğal Kaynakların Sürdürülebilir Kullanımı: Su, toprak, hava ve biyolojik çeşitliliğin korunması için bireylerin enerji verimliliği, su tasarrufu, atık yönetimi ve geri dönüşüm gibi çevresel sorumlulukları yerine getirmesi gerekir. Karbon Ayak İzinin Azaltılması: Sürdürülebilir ulaşım tercihleri, yenilenebilir enerji kullanımı ve enerji verimliliği ile bireyler ve toplumlar karbon salınımlarını azaltabilir. Biyolojik Çeşitliliğin Korunması: Ormanların, denizlerin ve doğal habitatların korunması, ekosistem sağlığı için önemlidir. Organik tarım ve sıfır atık hareketi bu koruma çalışmalarına destek sağlar. Kurumsal Sosyal Sorumluluk (CSR): Şirketler, ekonomik karın yanı sıra çevresel ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmelidir. Yeşil iş uygulamaları, çalışan refahı ve toplum projeleri bu kapsamdadır. Yasal Düzenlemeler ve Politikalar: Hükümetlerin sürdürülebilirlik odaklı yasa ve politikalar oluşturması, emisyon standartları ve geri dönüşüm yönetmeliklerinin uygulanması çevresel sorumluluğu artırır. Medya ve Bilinçlendirme: Çevre ve sosyal sorumluluk konusunda farkındalık yaratmak için medya araçları etkin şekilde kullanılmalıdır. Sosyal medya, geniş kitlelere ulaşarak sürdürülebilir yaşam biçimlerinin yaygınlaşmasını destekler.

Bank Competition and the Effects on Financial Stability

Bu kitap, küçük ekonomilerin bankacılık sektöründeki istikrar seviyelerini gösterme amacıyla gelişmekte olan ülkelerdeki bankacılık sistemiyle ilgili büyüyen literatürün bir parçası olmayı amaçlamaktadır. Herhangi bir bankacılık sistemi ekonomik sıkıntıya karşı savunmasızdır ancak verimli, istikrarlı ve yeterli piyasa gücüne sahip olan evrensel ve ticari bankalar tarafından desteklenen bir sistemin ekonomik çalkantılara dayanma olasılığı en yüksektir. Benzeri görülmemiş ekonomik şoklara karşı olağanüstü bir dayanıklılık gösteren Filipinler'in Evrensel ve Ticari Bankacılık sistemi de böyledir. 2005'ten 2019'a kadar olan verileri kullanarak, bu çalışmanın beş bölümü Filipinler'deki bankacılık sektörünün endüstriyel organizasyon çerçevesini araştırıyor ve araştırmacılara, lisans ve lisansüstü öğrencilere ve akademisyenlere Filipinler'deki banka rekabeti, konsantrasyonu, verimliliği ve finansal istikrarı hakkında ilk kapsamlı araştırmayı sunuyor.

Climate Risk and Financial Intermediaries

İklim değişikliği, ekonomiyi ve finansal sistemi etkileyen yapısal değişiklikleri tanımlıyor. Avrupa'da, denetçiler ve denetlenen kuruluşlar, finansal sistemin sağlamlığını ve istikrarını etkilediği veya para politikası ve fiyat istikrarının iletim kanallarına müdahale ettiği ve sürdürülebilirlik finansmanı sorunlarını gündeme getirdiği için çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) risklerinin sonuçlarına giderek daha fazla odaklanıyor. ESG riskleri daha geniş teması içinde iklimle ilgili risklere odaklanan, altı bölümden oluşan bu kitap, gelişen genel düzenleyici çerçeveyi, iklim riski iletim kanallarını, finansal aracıların belirli iş modellerine atıfta bulunarak iklim riski iletim kanallarının özelliklerini ve iklim risklerinin yönetişim ve açıklama etkilerini analiz ediyor. Bankacılık, finansal hizmetler, sürdürülebilirlik, ESG ve iklim riski alanlarındaki akademisyenler, uygulayıcılar ve öğrenciler için ilgi çekici olacaktır.

Building Construction Methods and Systems

Kitap, her yöntemin prensiplerini ele alarak, gereksinimler için arka plan faktörlerini ve son teknoloji uygulama ayrıntılarını ortaya koyarak bina projelerinin tasarımı ve inşası hakkında pratik bilgiler sunmaktadır. Bilim ve teknoloji, çeşitli mimari ve mühendislik tasarım projelerini gerçekleştirmek için binlerce inşaat malzemesi, geniş inşaat yöntemleri ve çeşitli inşaat ekipmanları ve araçları sağlar. Yeni katılımcılar için pazar perspektiflerinden, mevcut inşaat uygulamaları kaotiktir ve küresel olarak mevcut tüccarlarla geniş malzeme ve yöntem seçeneklerine sahiptir. Öte yandan, bu küresel pazarda, toplumda ve sektördeki yeni katılımcılar arasında genel ve küresel olarak mevcut inşaat yöntemleri ve teknolojileri hakkında pratik bilgilere yönelik artan bir farkındalık ve ihtiyaç vardır. Malzemelere odaklanmak yerine, mevcut inşaat yöntemleri ve teknolojileri, sınıflandırma sistemleriyle ilgili olarak kitap içeriğinde açıklanmıştır. Konular ve başlıklar, açık ve açıklayıcı rakamlarla desteklenen iyi yapılandırılmış bir hiyerarşide temsil edilmektedir. Kitap, tüm AEC uygulayıcıları ve katılımcıları tarafından içeriğin kolayca anlaşılabilir olmasını sağlamak için mühendislik hesaplamalarına ve formüllerine dalmadan inşaat yöntemleri ve teknolojilerinin genel tasarım ve uygulama prensiplerini sunmaktadır. Bunun yerine, sistemlerin ve yöntemlerin arka planındaki mantığı ve uygulama gereksinimlerini ortaya çıkarmak için son teknoloji inşaat uygulamaları açıklanmıştır. Ayrıca mimarlık, mühendislik ve inşaat alanındaki lisans öğrencileri için bir öğretim aracı olarak da hizmet vermektedir.

Commercial Banking in Transition A Cross-Country Analysis

Kitap, aşağıdaki soruları yanıtlamaya çalışırken karşılaştırmalı bir yaklaşımla Avrupa çerçevesini, Anglosakson sistemlerini ve Asya bölgesini kapsayarak ticari bankacılığı araştırıyor: Geleceğin ticari bankacılık iş modeli hangisidir? Yeni ekonomik ve sosyal gerçeklikte bir bankanın ne olmasını ve ne yapmasını bekliyoruz? Ticari bankalar üzerindeki bankacılık denetimi ve piyasa rekabeti nasıl değişebilir? Kitap, üç faktörün veya itici gücün ticari bankacılığın geleceğini nasıl etkilediğini sergiliyor: i) fintech yenilikleri (örneğin yapay zeka, kripto paralar, blok zinciri, algoritmik ticaret, makine öğrenimi ve elektronik ödemeler), ii) covid-19 önlemleri ve iii) SDG politika öncelikleri. Akademisyenlere, akademisyenlere ve bankacılık ve finansal hizmetler öğrencilerine yönelik olan kitap, bu üç faktörün farklı yasal bağlamlarda nasıl farklı ağırlığa sahip olduğunu inceleyecektir.

Climate Funds and Sustainable Development Who Pays in the End?

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 13'e (SDG 13) ulaşmak ve gelişmekte olan ülkeler için iklim finansmanını ölçeklendirmek için önemli bir ilgi gösterilmiş olsa da, finanse edilen projelerin yerel topluluklar üzerindeki olumsuz etkileri hem akademisyenler hem de politika yapıcılar tarafından yeterince araştırılmamıştır. İklim finansmanını benzeri görülmemiş bir ölçekte harekete geçirmek, gelişmekte olan ülkelerin iklim politikalarının başarısı için tartışmasız bir şekilde hayati önem taşımaktadır. Ancak, bu girişimler genellikle bu ülkelerdeki bireyler için olumsuz sonuçlara yol açarak yerinden edilmelere, gıda güvensizliğinin artmasına veya hatta kaynaklar üzerinde çatışmaların tetiklenmesine neden olmaktadır. Bu kitap, SDG 13'e ulaşmak için oluşturulan iklim fonlarının gelişmekte olan ülkelerdeki iklim değişikliği etkilerini ele almak için ne ölçüde yeterli olduğunu incelemektedir. Yine de, analizi mevcut literatürün çoğunda bulunan bu çabaların yeterliliği veya etkinliğinin değerlendirilmesinin ötesine geçmektedir. Kitap, ölçülebilir başarının ötesinde, bu fonların yerel topluluklar üzerinde yaratabileceği olumsuz etkilerin temel nedenlerini araştırıyor ve SDG 13'ün asil özlemlerini gerçekleştirmek için kişiye özel öneriler sunuyor; ancak bunu yaparken iklim finansmanından faydalanması gereken bireylerin sonunda bedel ödeyecekleri anlamına geldiğini ima etmiyor.

Evidence-based leadership, innovation, and entrepreneurship in nursing and healthcare

Karmaşık sağlık sorunları için yenilikçi çözümler üretmek üzere yeni nesil hemşire liderlerine araçlar sunar. Kanıta dayalı sağlık uygulamalarında dünya çapında yenilikçiler ve liderler tarafından yazılan bu metin, yaratıcı liderlik çözümlerini günlük uygulamaya dahil etmek için kanıtlanmış stratejiler sunar. Okuyucuların temel içeriği gerçek dünyadaki uygulamaya koymalarına yardımcı olmak için eşlik eden bir beceri geliştirme el kitabını içeren tek kaynaktır. İkinci baskı, duygusal zeka ve kritik konuşmalar, sanal bir dünyada liderlik, bütçeleme ve müzakere sanatı, liderlik yeterliliklerini uygulamaya koyma, ön saflardan öğrenme ve kurumsal refahı oluşturma konularına odaklanan altı yeni bölümle birincinin güçlü yönlerini geliştirir. Daha büyük sağlık sistemlerinde ve özel muayenehanelerde çalışan hemşireler için girişimci düşünceyi vurgular ve COVID-19 sırasında geliştirilen yenilikçi çözümlere örnekler içerir. Metin ayrıca güncel AACN Essentials'ı ve diğer ulusal standartları ve yeterlilikleri yansıtır. Kitap, hem pratik hem de ilgi çekici olan ilişkilendirilebilir içerik sağlayarak geleneksel akademik metinlerden farklıdır. Okuyucuları geleneksel düşünce ve davranışın ötesine geçmeye teşvik etmeyi amaçlayan kitap, başarılı sağlık hizmeti liderliği ve inovasyonuna ilişkin birinci ağızdan bol miktarda anlatım ve kavramları üretken bir şekilde uygulamaya yönelik adım adım 'nasıl yapılır' örnekleri sunuyor.

Sustainability in marketing practice : strategies for industry 4.0

Chapter 1: Influencing Consumer Decisions through Nudge Marketing: Evidence from the Indian Fashion Industry

Chapter 2: Commodity-to-Brand Transformation: A Review and Research Agenda

Chapter 3: Influence of Personality Traits on the Purchase Behavior of Consumers in Kolkata

Chapter 4: A Conceptual Framework to Decode the Engagement and Satisfaction of Banking Consumers in Digital Space: A Review-Based Study

Chapter 5: An Empirical Study to Understand the Parameters Affecting Customers' Satisfaction toward Fashion Brands Following Sustainable Practices

Chapter 6: Using Sentiment Analysis to Identify Consumers' Emotions in the Hotel Industry

Chapter 7: An Introspection on Fame India Scheme in the Light of Non-Incentivized Electric Private Four-Wheelers: Potentials and Possibilities