Skip to Main Content
logo

SKL e-Dergi

Bahar - 2012

Erasmus İzlenimleri /Çiğdem Yıldırım

Erasmus personel değişim programı kapsamında 26 Kasım- 03 Aralık 2011 tarihleri arasında Münih Teknik Üniversitesi kampus ve kütüphanelerini ziyaret etme fırsatım oldu. Şehirdeki sanatsal atmosferin üniversitenin kampüslerine kadar ulaştığını söyleyebilirim. Her köşede Bilim ve Sanat iç içeydi.

Münih tarihinden de kaçamayacağınız bir şehir aynı zamanda. Katılma şansı bulamasam da Ekim ayında yapılan Oktober Festivali (Bira festivali de diyebiliriz) şehrin en büyük ve keyifli aktivitelerinden biriymiş. Müze kent tabiri bu şehir için en uygun olanı bence, şehirde irili ufaklı, konusal, dönemsel olarak tasarlanmış çok sayıda müze bulunuyor. Modern Pinakothek (Modern Müze) en ilginç olanları arasında.

Münih Teknik Üniversitesi ise 1868 yılında kurulmuş , kamuya ait bir yükseköğretim kurumu. Dünyada yaklaşık 400 üniversite ve araştırma kurumuyla işbirliği bulunmakta.  3 ayrı kampus ve  13 fakültesi bulunan üniversite özellikle mühendislik ve bilgi teknolojileri alanlarinda Avrupa’nın ve dünyanın en iyi üniversitelerinden biri durumunda.

Üniversitenin Uluslararası Hafta etkinlikleri kapsamında düzenlediği 5 günlük kütüphane programı çerçevesinde yapılan toplantı ve turlarda merkez kütüphane ve şube kütüphanelerinin yapısı, hizmetleri ve projeleri konusunda da çeşitli bilgiler aldım. Buna göre üniversite kütüphanesi olmasının yanı sıra halka da hizmet veren kütüphanenin yıllık bütçesi 3.1 milyon avro. Koleksiyonunda toplam 1.7 milyon basılı, 87.000 elektronik kaynak, 980 adet veritabanı bulunmaktadır.

Münih Teknik Üniversitesi merkez ve şube kütüphaneleri dışında Bavyera Devlet Kütüphanesini de görme fırsatım oldu. Sabah toplam 1.5 saat süren kütüphane turu sırasında Kütüphanenin tarihi, koleksiyonu ve hizmetleri hakkında bilgiler aldım. Duke Albrecht V tarafından 1558 yılında mahkeme kütüphanesi olarak kurulan kütüphane bugün Avrupa’nın ve dünyanın en önemli araştırma merkezlerinden biri. Burada 2. Dünya savaşı sırasındaki bombalamadan arta kalan yanmış kitapları görmek gerçekten ilginçti.

Münih’i görmenizi tavsiye ederim.